Öğrenciler çevrimiçi öğrenme cihazları sayesinde daha proaktif olabilirler; özellikle kendi kendine öğrenme artık bir zorluk olmaktan çıkıp, gençler için birçok farklı kanaldan bilgi arama, erişme ve özümseme fırsatına dönüşüyor. Teknoloji, zaman ve mekân engellerini ortadan kaldırarak öğrenmeyi her zamankinden daha esnek hale getirdi. Çevrimiçi öğrenme platformları sayesinde öğrenme, yalnızca akıllı bir cihazla her zaman, her yerde gerçekleştirilebiliyor.
| Buon Ma Thuot bölgesindeki öğretmenler, öğretimde yapay zekânın uygulanması konusunda eğitim alıyorlar. |
Eğitim sektöründe teknolojinin kullanımı, dijital öğrenenler, dijital öğretmenler, dijital öğrenme materyalleri, dijital öğrenme ortamları vb. yaratarak piyasa ekonomisi için kaliteli insan kaynakları sağlamak üzere bir temel oluşturmuştur. Ayrıca, sınıf yönetimi araçları, kayıt tutma, yapay zekâ uygulamaları vb., öğretmenlerin uzmanlık alanlarına odaklanmaları ve öğrencilerle etkileşim kurmaları için daha fazla zamana sahip olmalarını sağlar. Eğitimin geleceğinin, dijital teknoloji sayesinde öğrencilerin çabaları ve eğitimdeki yeniliklerle başlayarak, atılım yapmak ve özerkliği artırmak için büyük fırsatlar sunduğu açıktır.
Eğitim ve öğretimdeki olumlu işaretler oldukça açık, ancak iki tarafın da iyice anlaşılması gerekiyor. Çünkü bu sadece gelişmiş araçların uygulanmasıyla ilgili bir hikaye değil, öğretme, öğrenme ve birbirimizle etkileşim kurma biçimimizi yeniden şekillendiren bir devrim. İlk olarak, teknolojiye aşırı bağımlılık, öğrencileri yapay zekâ platformlarına bağımlı hale getirerek yaratıcılık kaybına, sorunları kişisel görüşlerine göre analiz etme ve algılama becerilerinin azalmasına yol açıyor. Siber uzayda çok fazla bilgiye erişim, öğrencilerin eğitim becerilerine sahip olmalarını, bilgilerin güvenilirliğini nasıl seçeceklerini ve değerlendireceklerini bilmelerini ve tek yönlü alımdan kaçınmalarını da gerektiriyor.
Dahası, teknolojinin aşırı kullanımı sosyal etkileşimi ve yüz yüze iletişim becerilerini olumsuz etkileyebilir. Akıllı cihazları kötüye kullanan öğrenciler, grup halinde çalışma, eleştirel tartışma ve öğretmenleri ve arkadaşlarıyla ilişki kurma becerilerini azaltır. Öğretmenler ve öğrenciler arasındaki etkileşim ve duygusal bağ, yalnızca bilgi aktarmakla ilgili değildir; aynı zamanda anlayış, empati, öğretme becerileri, hem kelimeleri hem de insanları öğretme ve her jest, bakış, teşvik edici söz ve zamanında motivasyonla öğrencilere olumlu ilham vermeyle de ilgilidir. Bunun yerini makineler, cihazlar veya ekrandaki ifadeler alamaz!
Dijital dönüşüm sayesinde öğretme ve öğrenmenin hikâyesi yeniden şekilleniyor, ancak eğitimin geleceği, kullanıcıların olumlu faydalar sağlama ve bağımlılıktan kaçınma bilgeliğine bağlı. Teknolojiyi mekanik olarak uygulamak yerine, her öğrenci teknoloji ve insan faktörleri arasında bir denge kurmalıdır. Yapılması gereken, teknolojiyi yalnızca destekleyici bir araç olarak görmektir; özünde insan vardır. Eğitimde inovasyonun özü yalnızca dijital destekte değil, aynı zamanda öğrencilerin zihniyetini değiştirmekte yatar.
Geleneksel yöntemlerle modern teknolojinin uyumlu bir şekilde bir araya gelmesi, bilginin etkili bir şekilde aktarıldığı ve daha da önemlisi yaşam becerilerinin ve insani değerlerin beslenip geliştirildiği kapsamlı bir eğitim yaratacaktır.
Kaynak: https://baodaklak.vn/giao-duc/202509/tuong-lai-cua-giao-duc-khong-chi-la-cong-nghe-80c13ed/










Yorum (0)