İzleme heyeti ve TBMM Kültür ve Eğitim Komisyonu, Milli Eğitim Bakanlığı'nın bir ders kitabı hazırlaması gerektiğini belirterek, bunun hem her durumda proaktif ders kitabı kaynakları sağlayacağını hem de devletin sorumluluğunu ortaya koyacağını söyledi.
Bütünleşik öğretim ve öğrenme, genel eğitim programlarının yenilenmesinde bir sorun teşkil etmektedir.
Ancak, Meclis delegeleri, uzmanlar ve öğretmenlerden oluşan çok sayıda görüş, çok sayıda sosyalleştirilmiş ders kitabının olduğu bir ortamda, Milli Eğitim Bakanlığı'nın bir ders kitabı seti hazırlamasının hem devlet bütçesini israf edeceği hem de okulların ve yerel yönetimlerin sadece Milli Eğitim Bakanlığı'ndan ders kitabı seçmesi nedeniyle haksız rekabete yol açacağı yönündedir.
Başbakan Yardımcısı Tran Hong Ha, 25 Aralık'ta, genel eğitimde temel ve kapsamlı yeniliğin teşvikine devam edilmesi hakkında 32/CT-TTg sayılı Başbakan Direktifi'ni imzalayıp yayımladı. Bu Direktif kapsamında, Eğitim ve Öğretim Bakanlığı'nın 2018 yılında genel eğitim programları ve ders kitaplarında inovasyonun uygulanmasını özetlemesi, bu temelde bir plan önermesi ve 2025 yılında 88 sayılı Kararname hükümlerine uygun olarak bir dizi ders kitabının derlenmesinin organizasyonu hakkında Ulusal Meclis'e sunulmak üzere Hükümete rapor sunması gerekiyor.
Eğitim ve öğretim sektörünün içinde ve dışında kamuoyu, Milli Eğitim Bakanlığı'nın bir zamanlar imkânsız olarak görülen bu konuda nasıl bir öneri ve rapor hazırlayacağını merakla bekliyor, fikir üretiyor ve bekliyor.
2023-2024 eğitim-öğretim yılı, 2018 Genel Eğitim Programı'nın ortaokul düzeyinde uygulandığı üçüncü yıldır. Ancak, bütünleşik derslerin eksiklikleri okullar için hâlâ sorun teşkil etmektedir. Marie Curie Okulu (Hanoi) Müdürü öğretmen Nguyen Xuan Khang, Thanh Nien Gazetesi'nde görüşlerini açıkladığında, Eğitim ve Öğretim Bakanlığı'nın okulların bütünleşik öğretimin karşı karşıya olduğu ve bu dersin öğretim kalitesini doğrudan tehdit eden zorluk ve eksikliklerini doğrudan ele alması gerektiğini ve bütünleşik derslerin kaldırılarak tek dersli eğitimin "eski haline" dönülmesi gerektiğini öne sürerek bu konu bir kez daha "sıcak" hale geldi. Bu görüş büyük bir destek ve kabul gördü.
Birçok ders kitabı seti kamulaştırıldıktan sonra, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 88 sayılı Karar uyarınca yeni bir ders kitabı seti hazırlayıp hazırlamaması konusu hâlâ tartışma konusudur.
Daha sonra Milli Eğitim Bakanı, Meclis izleme heyetine yaptığı açıklamada ve öğretmenlerle yaptığı diyalogda, entegrasyonun bu kez genel eğitim programının yenilenmesindeki "en büyük engel, zorluk ve darboğaz" olduğunu belirterek, "önemli ayarlamalar" yapılacağı sözünü verdi.
Kasım ayında, Milli Eğitim Bakanlığı, bütünleşik öğretimi yönlendiren bir belge yayınladı; bir düzenleme değil. Birçok görüş, bu kılavuzun yeni olmadığını, birçok yerel yönetimin ilk yıldan beri uygulamaya koyduğunu belirtti. En önemlisi, bütünleşik öğretim ve programda görev yapan öğretmenlerdeki zorlukların hâlâ devam ediyor olması; bütünleşik öğretimi öğretmek üzere eğitilmiş yeterli sayıda öğretmenin ne zaman bulunacağı sorusunun cevabı ise henüz belirsiz. Bu, bütünleşik öğretimi öğreten öğretmen olmaması veya tek branş öğretmenlerinin bütünleşik öğretimi öğretmek için eğitime gitmek zorunda kalmaması gibi bir durumun henüz bilinmediği anlamına geliyor. Ancak, eğitim ve öğretim sektörü başkanına göre, "bu, tamamlanması için bir zaman veya bir ay gerekliliği değil, uygulanması gereken bir konu."
[reklam_2]
Kaynak bağlantısı






Yorum (0)