Ancak Hindistan'da pratisyen hekim olan Bay Bhumesh Tyagi'ye göre öğün atlamak, hem fiziksel hem de ruhsal sağlığı etkileyen pek çok sessiz ama ciddi fizyolojik rahatsızlığa yol açabiliyor.
Sağlık sitesi Onlymyhealth'e (Hindistan) göre oruç tutmak yerine düzenli ve besleyici bir beslenme alışkanlığı edinmek enerji, iyimserlik ve istikrarlı bir sağlık için önemli bir temel oluşturuyor.

Öğün atlamak pek çok sessiz ama ciddi fizyolojik rahatsızlığa yol açabilir.
İllüstrasyon: Yapay Zeka
Vücuda enerji verilmediğinde vücut sert tepki verir.
İnsan vücudu, öncelikle besinlerdeki glikozdan gelen sürekli bir enerji kaynağıyla çalışır. Öğün atladığınızda, bu yakıt kaynağı kesintiye uğrar ve bu da kısa vadede bir dizi olumsuz sonuca yol açar.
Birkaç saat yemek yemedikten sonra kan şekeri seviyeleri düşmeye başlar. Dengeyi sağlamak için vücut, eksikliği geçici olarak telafi etmek amacıyla glikojeni (karaciğer ve kaslarda depolanan bir şeker türü) harekete geçirir.
Ancak beyin bu değişikliklere karşı çok hassastır. Glikoz seviyeleri düştüğünde beyin, açlık, sinirlilik, konsantrasyon güçlüğü, baş ağrısı ve yorgunluk gibi belirtilerle uyarı sinyalleri gönderir. Bu, beynin daha fazla yakıt istemesinin bir yoludur.
Enerji eksikliği aynı zamanda vücudun çabuk uyuşukluğa düşmesine, iş performansının düşmesine, hem gücün hem de ruhun zayıflamasına neden olur.
Uzun süreli mikro besin eksiklikleri aynı zamanda osteoporoz, anemi ve immün yetmezlik gibi pek çok kronik hastalığın da sebebidir.

Glikoz seviyesi düştüğünde beyin açlık, sinirlilik, konsantrasyon güçlüğü, baş ağrısı ve yorgunluk gibi belirtilerle uyarı sinyalleri gönderir.
Fotoğraf: AI
Metabolizma ve beslenme üzerindeki etkileri
İnsan vücudu metabolizma hızını ayarlayarak açlığa uyum sağlama yeteneğine sahiptir.
Vücut, düzenli olarak yeterli besin alamadığını hissettiğinde, dinlenme sırasında daha az kalori yakarak enerji tasarrufu moduna geçer ve bu da uzun vadede kilo kontrolünü zorlaştırır.
Daha da endişe verici olanı, glikoz eksikliğinde vücudun alternatif bir enerji kaynağı olarak kasları kullanma eğiliminde olmasıdır. Bu süreç kas kütlesinin kaybına yol açar.
Düzenli olarak öğün atlamak, vücudunuzun yeterli vitamin, mineral ve temel besinleri alamadığı anlamına gelir. Kronik beslenme eksiklikleri bağışıklık sisteminizi, kemik ve eklem sağlığınızı, ruh halinizi, konsantrasyonunuzu ve genel enerji seviyenizi etkileyebilir.
Ruh halini etkiler
Yetersiz beslenmenin fizyolojik etkilerinin yanı sıra psikoloji ve sindirim sistemi üzerinde de ciddi etkileri bulunmaktadır.
Kan şekeri düzensiz bir şekilde dalgalandığında, vücut daha az serotonin ve diğer nörotransmitterler üretir ve bu da diyet yapan kişilerin daha sinirli, kaygılı olmalarına ve duygusal kontrollerini kaybetmelerine neden olur.
Öğün atlandıktan sonra tekrar yemek yendiğinde, vücut bunu telafi etmek için büyük miktarlarda yağ ve şeker açısından zengin besinler alma eğilimindedir. Bu durum kolayca aşırı yemeye, şişkinliğe, hazımsızlığa, kilo alımına ve sağlıksız beslenme alışkanlıklarının oluşmasına yol açabilir.
Düzenli olarak öğün atlamak, vücudun sindirim sirkadiyen ritmini de bozar. Oruç tutma alışkanlığı olan kişilerde şişkinlik, kabızlık veya aşırı mide asidi oluşumuna yatkınlık görülür ve bu da mide ülseri veya asit reflü gibi sindirim sistemi hastalıkları riskini artırır.
Kaynak: https://thanhnien.vn/dieu-gi-xay-ra-voi-co-the-khi-ban-bo-bua-185250718160933289.htm






Yorum (0)