Bazı çalışmalar, diyabetli kişilerde gastroparezi görülme sıklığının çok yüksek olduğunu, muhtemelen %65'e kadar çıktığını göstermektedir. Gastroparezi komplikasyonlarının belirtileri genellikle mide bulantısı, şişkinlik, kusma, mide ekşimesi vb. olup, gastroözofageal reflü hastalığına (GERD) oldukça benzerdir.
Gastrointestinal paralizi, uzun yıllar (ortalama 10 yıl sonra) yüksek kan şekeri seviyelerine sahip olup bu durum iyi kontrol altına alınmamış kişilerde diyabet teşhisi konulmasından sonra daha sık görülür.
Gastropareziye neden olan etken, sürekli yüksek kan şekeri seviyeleridir; bu durum kimyasal değişikliklere ve birçok sinirde hasara yol açar. Bu uzun süreli durum, vagus siniri de dahil olmak üzere vücudun sinirlerine besin ve oksijen sağlayan kan damarlarına zarar verir ve sonuçta gastropareziye neden olur.
Gastroparezi meydana geldiğinde, yiyecekler sindirim sisteminde sıkışıp kalır, bu da kan şekeri seviyelerini daha da yükseltir, sindirimi yavaşlatır ve diyabet tedavisini zorlaştırır.
Gastroparezi belirtileri ve semptomları şunlardır: mide ekşimesi, bulantı, sindirilmemiş yiyeceklerin kusulması, yemekten sonra çabuk doyma hissi, kilo kaybı, sık şişkinlik, kan şekeri seviyelerinde dalgalanmalar, iştahsızlık, gastroözofageal reflü ve mide spazmları. Bu semptomların şiddeti, hastalığın süresine ve kan şekeri kontrol seviyesine bağlı olarak kişiden kişiye değişir.
Merkezi Endokrin Hastanesi şu uyarıda bulunuyor: Gastroparezi tanısı koymak çok zordur veya sıklıkla yanlış teşhis edilir; hastalar benzer semptomlar nedeniyle bunun bir gastrointestinal hastalık olduğunu düşündükleri için sıklıkla gözden kaçırılır.
Bu nedenle, diyabet hastası olan her bireyin, bu komplikasyonları etkili bir şekilde yönetmek ve sağlık üzerindeki etkilerini en aza indirmek için bir plan geliştirebilmesi amacıyla komplikasyonların ciddiyetini anlaması gerekir.
[reklam_2]
Kaynak bağlantısı






Yorum (0)