Özellikle 2018 Genel Eğitim Programı'na göre öğrencilerin kapasitelerinin değerlendirilmesi açısından, bu iki bölge arasındaki lise sınav sonuçları arasındaki farkın azaltılması için çözüm nedir?
Adaylar, 2023 lise mezuniyet sınavı için matematik sınavına giriyor. Bu dersin sınav başarısı bölgeler arasında büyük farklılıklar gösteriyor ve yıllar içinde artış gösteriyor.
BÖLGESEL EĞİTİM AÇIĞI DARALMAKTADIR
Son onyıllarda, Hükümet , eğitim sektörü ve toplum dezavantajlı bölgelerde, dağlık alanlarda, kırsal alanlarda, etnik azınlık bölgelerinde eğitimi desteklemek için birçok çözüm üretti; bu sayede avantajlı ve dezavantajlı bölgeler arasındaki eğitim uçurumu giderek azaldı.
Bu durum, toplum tarafından da desteklenen, üniversiteye girişlerde öncelik puanlarının zaman içinde azalmasıyla ortaya çıkmaktadır. 2003 öncesinde öğrencilere en fazla 3,0 puan verilirken, 2004-2017 döneminde en fazla 1,5 puan, 2018'den bu yana ise en fazla 0,75 puan verilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı'na göre, kabullerde öncelik puanı eklenmesinin nedeni, bölge/alanlardaki öğrenme koşullarının hala farklılıklar göstermesi, dağlık, ada ve kırsal alanlarda okul, öğretmen, öğrenme ortamı açısından hala birçok zorluk yaşanması, lise girişlerinin kalitesinin düşük olması... Özellikle 2018 Genel Eğitim Programı'nın uygulanmasında öğretmen sıkıntısı yaşanması ve ekonomik ve sosyal açıdan dezavantajlı bölgelerde eğitimde dijital dönüşümün hala sınırlı olması.
9 denek arasındaki ortalama puan farkı 1 puandan azdır.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın açıkladığı mezuniyet sınav sonuçlarına göre, son 3 yıl üst üste 10 en yüksek ve 10 en düşük yerleşim birimindeki 9 dersin puan ortalamalarını derleyip hesapladık. Bu sonuçlar, bu 2 yerleşim birimi grubu arasındaki puan farkının her zaman 1 puanın altında olduğunu göstermektedir.
Özellikle 2021 yılında (en yüksek 10 yerleşim yerindeki 9 öğrencinin ortalama puanı 6,823 puan; en düşük 10 yerleşim yerindeki 6,003 puan; iki yerleşim yeri grubu arasındaki fark 0,820 puandır). Benzer şekilde 2022 (6,859; 5,946; 0,913) ve 2023 (6,959; 6,046; 0,913) yıllarında da hesaplanmıştır. Dolayısıyla 9 öğrencinin ortalama puanı hesaplandığında en yüksek 10 yerleşim yeri ile en düşük 10 yerleşim yeri arasındaki farkın 1,0 puandan az olması kabul edilebilir bir durumdur.
EDEBİYAT, MATEMATİK VE YABANCI DİL PUAN FARKLARI 1,5'TAN YAKLAŞIK 2 PUANA ÇIKTI
Ancak edebiyat, matematik ve yabancı dil olmak üzere üç zorunlu ders için en yüksek 10 yerel yönetim ile en düşük 10 yerel yönetim arasındaki puan farkı edebiyat için 1,5 puan, yabancı dil için ise yaklaşık 2,0 puandır.
Yukarıdaki hesaplamaya göre literatürde 2021 yılında (6.993; 5.676; 1.317), 2022 yılında (7.295; 5.530; 1.765), 2023 yılında (7.632; 6.001; 1.631) olmak üzere iki yerel grup arasındaki literatür farkı 1,5 puandan fazladır.
Matematikteki fark daha büyük ve yıllar geçtikçe artıyor. Özellikle 2021'de (7.075; 5.521; 1.554), 2022'de (7.012; 5.422; 1.590), 2023'te (6.805; 5.120; 1.685) matematikte en yüksek 10 ve en düşük 10 bölge arasındaki fark 1,6 puanın üzerinde.
Yabancı dillerde, iki yerel grup arasındaki puan farkı oldukça büyüktür. Özellikle 2021'de (6.579; 4.590; 1.989), 2022'de (5.800; 4.117; 1.683), 2023'te (6.148; 4.257; 1.891). Dolayısıyla, iki yerel grup arasındaki yabancı dil puan farkı yaklaşık 2,0 puandır.
2018 genel eğitim programı, öğrencilerin kapasite ve niteliklerini geliştirmeye yöneliktir. 2025 yılından sonraki mezuniyet sınavı ise 2018 genel eğitim programında belirtilen kapasite ve nitelik gerekliliklerine göre değerlendirilecektir. Etkili bir çözüm bulunamaması durumunda, bu durum bölgesel eşitsizlik riskini artırmaktadır; çünkü dağlık ve dezavantajlı bölgelerdeki okulların eğitim-öğretim koşulları ve girdi kalitesi, avantajlı bölgelerdeki okullardan her zaman daha düşüktür.
BÖLGESEL UÇURUMU AZALTMAYA YÖNELİK ÇÖZÜMLER
2025 yılında yürürlüğe girecek 2+2 (2 zorunlu ders matematik ve edebiyat, 2 seçmeli ders ise kariyer eğilimlerine göre) planına göre lise bitirme sınavı, sınav baskısını azaltan ve öğrencilerin sosyal bilimler (KHXH) ve fen bilimleri (KHTN) derslerini seçme oranlarını dengeleyen bir sınav yöntemi olarak değerlendirilmektedir. Özellikle yabancı diller, dezavantajlı yerleşim yerleri üzerindeki baskıyı azaltacak seçmeli derslerdir.
2021, 2022 ve 2023 yıllarındaki yabancı dil puanı istatistik tablosuna bakıldığında, sosyo-ekonomisi oldukça gelişmiş şehir ve illerin her zaman en üst sıralarda yer aldığı; etnik azınlık öğrencilerinin yoğun olarak yaşadığı kuzeydeki dağlık iller, Orta Yaylalar ve Mekong Deltası'nın ise her zaman en alt sıralarda yer aldığı görülmektedir.
Lise bitirme sınavı yoluyla bölgesel kalite farkını azaltmak için, Milli Eğitim Bakanlığı'nın öncelikle 2018 Genel Eğitim Programı'nın her bölge, alan ve yerleşim yerindeki uygulamasını incelemesi, değerlendirmesi ve özetlemesi; dezavantajlı bölgelerdeki öğretmenlere yönelik eğitim ve özel desteğe odaklanarak kapasite geliştirme yönünde sınav hazırlama yöntemleri ve öğrenci değerlendirmesi konusunda eğitim vermesi gerekmektedir. Aynı zamanda, sınav sorularından oluşan test setleri tüm bölgelerde denenmeli ve ardından sonuçlar bölgeler ve yerleşim yerleri arasında karşılaştırılmalıdır. Sınav hazırlama süreci ayrıca, kolay ve zor dersler arasındaki ayrımı önleyerek dersler arasında adaleti sağlamalıdır.
Sonraki aşamada, yerel yönetimlerin ve liselerin, öğrencilerin mezuniyet sınavı konularına ilişkin isteklerini araştırması ve öğrencilerin hem mezuniyeti garanti altına alan hem de kariyer hedeflerine uygun sınav konularını seçebilmeleri için kariyer rehberliği faaliyetlerini güçlendirmesi gerekiyor.
Değerlendirme kapasitesinin sağlanması için, sınav soruları öğretmenlerin yeterliliğini değerlendirmeye ve bilginin pratik sorunları çözmede uygulanabilirliğini artırmaya yönelik olarak tasarlanmalıdır. Her bölgedeki pedagoji üniversitelerinin, okulların bulunduğu yerleşim yerleriyle koordinasyon sağlaması gerekmektedir. Böylece öğretim görevlileri ve lise öğretmenleri, sınav sorularını yeni bir formatta birlikte geliştirebilir ve böylece pedagojik öğrencilere sınav, değerlendirme ve yeterlilik değerlendirme yöntemleri hakkında bilgi vermek için deneyimlerinden yararlanabilirler.
Öğrenciler açısından bakıldığında, velilerin bakış açısını değiştirmeleri gerekiyor, öğrenmenin nitelik ve yetenekleri geliştirmek için olduğunu, sınavların sadece öğrenmenin bir aşamasını değerlendirmek için olduğunu, öğrenmenin hayat boyu devam eden bir süreç olduğunu belirtiyorlar.
Vietnam'ın PISA değerlendirme sonuçlarının düşmesinin nedenini bulmak
Son dönemde Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'ne (OECD) bağlı ve OECD dışındaki 73'ten fazla ülke ve bölgede 15 yaşındaki öğrencilerin yeteneklerini değerlendiren 2022 PISA sonuçları, Vietnam'daki öğrencilerin sonuçlarının 2018'e kıyasla önemli ölçüde düştüğünü gösterdi.
2018'de Vietnam, matematikte 79 ülke arasında 24, okuduğunu anlamada 79 ülke arasında 13 ve fen bilimlerinde 79 ülke arasında 4 sırada yer alarak OECD ülkeleri ortalamasının üzerindeydi. 2022'de ise Vietnam, matematikte 73 ülke arasında 31, okuduğunu anlamada 73 ülke arasında 34 ve fen bilimlerinde 73 ülke arasında 34 sıraya yerleşerek OECD ülkeleri ortalamasının altında kaldı. Özellikle fen bilimleri sıralamasında keskin bir düşüş yaşandı ve 2018'deki 4. sıradan 2022'de 34. sıraya geriledi.
Çok açık olan bir şey var ki, lise bitirme sınavında sosyal bilimler kombinasyonunu seçen öğrenci oranı artıyor. 2021'de bu oran %64,72 iken, 2022'de %66,96 ve 2023'te %67,64 oldu. Özellikle dağlık ve zorlu bölgelerde bu oran oldukça yüksek ve bazı illerde %80'in üzerinde. Bu eğilim, öğrencilerin sosyal bilimler kombinasyonunu kariyer eğilimlerine göre değil, daha kolay okumak ve mezun olmak için tercih ettiğini gösteriyor.
Bu eğilim, özellikle taşra bölgelerinde 10. sınıftaki Vietnamlı öğrencilerin çoğunlukla sosyal ve beşeri bilimler derslerini okumayı seçmesine yol açmaktadır. Ho Chi Minh City veya Hanoi gibi daha düşük sıralardaki okullarda bile öğrenciler daha çok sosyal bilimler okumayı tercih etmektedir. Bu durum, Vietnamlı öğrencilerin genel düzeyde bilimsel kapasitelerinin dünyadaki birçok ülkeye kıyasla azalmasına neden olmaktadır. Sosyal bilimler okumayı seçen öğrenci sayısındaki artış, Vietnamlı öğrencilerin STEM (fen, teknoloji, mühendislik ve matematik) ana dallarını seçme oranının bölgedeki ve dünyadaki birçok ülkeye göre daha düşük olmasını da etkilemektedir. Eğitim ve Öğretim Bakanlığı'nın 6 Aralık 2023 tarihinde yayınladığı verilere göre, bu oran 2021 yılında Vietnam'da %28 iken, Singapur'da %46, Malezya'da %50, Güney Kore'de %35, Finlandiya'da %36 ve Almanya'da %39'dur.
Vietnam'da STEM öğrencilerinin Güneydoğu bölgesinde oranı bölgedeki toplam öğrenci sayısının %58,2'sini oluştururken, Kızıl Nehir Deltası'nda bu oran %50,2, Mekong Deltası'nda yaklaşık %15, kuzeydeki dağlık bölgede %10 ve en düşük seviye olan Orta Yaylalar'da ise bu oran sadece %2'dir.
[reklam_2]
Kaynak bağlantısı
Yorum (0)