Halen, sürekli eğitim öğretmenleri için mesleki unvanların atanması, 03 ve 04/2021/TT-BGDDT sayılı Genelgeler ile 08/2023/TT-BGDDT sayılı Genelgelerdeki ortaokul ve lise öğretmenlerinin atanmasına ilişkin düzenlemelere göre yapılmaktadır; mesleki unvanların yükseltilmesi, 34/2021/TT-BGDDT sayılı Genelgedeki düzenlemelere göre okul öncesi ve genel eğitim öğretmenleri için genel düzenlemelere göre yapılmaktadır. Mesleki eğitim öğretmenlerinde ise atama ve yükseltme, 07/2023/TT-BLDTBXH sayılı Genelgedeki düzenlemelere göre yapılmaktadır.
Dolayısıyla, normal eğitim programlarında ders veren öğretmenlerin, genel eğitim öğretmenleri için belirlenen mesleki standartlara uymaları; atandıkları programa göre ortaokul veya lise öğretmenlerinin mesleki unvan standartlarını karşılamaları gerekmektedir.
Ancak aynı kurumda, mesleki eğitim vermekle görevli öğretmenler, mesleki eğitim öğretmenleri için bir dizi mesleki standart, beceri ve mesleki unvan standardı uygulamak zorundadır. Aynı kurumdaki öğretmen grupları arasındaki unvan, sınıflandırma yöntemi ve bunlara eşlik eden rejim ve politikalardaki farklılıklar, yetersizliklere yol açarak yönetim açısından zorluklara neden olmaktadır.
Ortaokul, lise veya tam tersi şekilde normal eğitim programını öğretmek üzere uygun uzmanlığa sahip mesleki eğitim öğretmenlerini görevlendirirken, merkezler öğretmenlerin mesleki unvanlarını dönüştürmede birçok zorlukla karşılaşmaktadır. Normal eğitim merkezinde veya mesleki eğitim-normal eğitim merkezinde personel alımı, kullanımı ve yönetimi, her iş pozisyonunun farklı yönetmelikleri olması nedeniyle zorluklarla karşılaşmaktadır.
Bahsedilmesi gereken bir diğer sorun da, sürekli eğitim kurumlarındaki öğretmenlerin, genel okullar, ortaöğretim kurumları ve üniversitelere kıyasla "farklı öğrenci grupları"na uygun, çok çeşitli içerik, biçim, yöntem ve sürelere sahip eğitim programları, eğitimler ve eğitim faaliyetleri düzenli olarak yürütmek zorunda olmalarıdır. Bu nedenle, birçok standart bu grubun belirli mesleki faaliyetlerine uygun olmadığında, ortak standartların uygulanması sorunlar yaratmaktadır.
Aslında, sürekli eğitim programlarında görev yapan öğretmenlere yönetmeliklere göre mesleki unvan verilmediği veya ortaokul ve lise öğretmenliğine devredilmediği, dolayısıyla eski yönetmeliklere göre farklı öğretmenlik tüzüklerine sahip oldukları birçok durum hâlâ mevcuttur. Bu durum, öğretmenlerin maaş, terfi hakları ve mesleki unvanlarla ilişkili diğer avantajlar açısından dezavantajlı duruma düşmelerine neden olmaktadır.
Yukarıda belirtilen eksiklikler, sürekli eğitim kurumlarındaki öğretim kadrosunun yönetimini birçok zorlukla karşı karşıya bırakmaktadır. Bu ekibin özel faaliyetlerine uygun ayrı bir yönetmelik sisteminin olmaması, öğretmenlerin her eğitim ve öğretim kademesine göre standartlaştırılması gerekliliğinin etkili bir şekilde uygulanmasını da engellemektedir.
Bu bağlamda, sürekli eğitim öğretmenleri için mesleki standartların geliştirilmesi, yasal çerçevenin tamamlanmasını ve sürekli eğitim kurumlarındaki personel yönetimi ve kullanımındaki darboğazların giderilmesini amaçlayan acil bir gereklilik haline gelmiştir. Bu aynı zamanda, Öğretmenler Kanunu hükümlerine göre her eğitim ve öğretim kademesindeki öğretmenlerin özgünlüğünün sağlanmasının da temelini oluşturmaktadır.
Mesleki standartlar belirlendikten sonra, sürekli eğitim öğretmenlerinden oluşan ekip, kariyerlerini geliştirmek, uygulamak ve ilerlemek için net bir temele sahip olacak; bu da yenilikçilik gereksinimlerini karşılayan bir öğretim kadrosu oluşturmak için uzun vadeli bir temel oluşturacaktır.
Yönetim ajansı, insan kaynaklarını işe almak, değerlendirmek ve etkili bir şekilde kullanmak için şeffaf araçlara sahip olacak; öğrenciler istikrarlı, profesyonel ve kaliteli bir eğitim ortamından yararlanacak. Böylece, sürekli eğitimin kalitesinin artırılmasına ve ulusal eğitim sisteminin eş zamanlı gelişiminin sağlanmasına katkıda bulunulacaktır.
Kaynak: https://giaoducthoidai.vn/chuan-nghe-giao-duc-thuong-xuyen-post759388.html










Yorum (0)